Biz eczacıları Türkiye’de yaşayan diğer insanlardan soyutlamamız imkansız. Türkiye’nin de en büyük sorunlarından biri olarak, ortak bilinçle hareket etmek olduğunu düşünürsek bizlerin de bu sorunla karşı karşıya , hatta iç içe olduğumuzu yadsıyamayız.

Yılbaşından hemen sonra yaşamış olduğumuz fiili envanter sıkıntısında göstermiş olduğumuz birliktelik inanın ki beni çok umutlandırdı. Bir sorun karşısında ortak akıl çerçevesinde oluşan bu birliktelik beni hem mesleğim , hem de ülkem adına umutlandırdı.

Kalabalık bir eczacı topluluğunun sorunu tartışılırken bu kadar yürek olması inanın ki beni şaşırttı.

Çünkü bundan önceki bir çok önemli toplantılarda sorun tartışılırken sadece karşı durmak adına söylenen bir çok söz işittim.Oysa burada durum böyle değildi. Demek ki , ön yargılarımızdan ben dahil büyük bir çoğunluğumuzun sıyrıldığını gördüm.

Umarım ki bundan sonraki her sorun bizi birbirimize daha yaklaştırır , kenetler. Biz kenetlenirsek yok olmayız. Ama kenetlenmezsek , birbirimize sahip çıkmazsak yok olacağız.

Bakın uluslararası eczane zincirlerinin market adı altındaki şubeleri Antalya’da açıldı. Alt yapı hazır. Marketin sadece bir köşesini ayırmak yetecek.

Ben bir marketin köşesinde ayrılan tezgahta eczacılık yapmak istemiyorum. İnanıyorum ki sizler de istemiyorsunuz.

Beraber olalım , bir olalım ki , var olalım.